2 ay önce | Okunma Sayısı : 51
İç Barışın Kalkanı: Türkiye'nin Yeni Güç Denkleminde Yol Haritası
Türkiye, etrafını saran ateş çemberine rağmen, ayakta kalma ve ilerleme mücadelesini sürdürüyor. Bu zorlu coğrafyada, güçlü bir ulusal duruş sergilemenin yolu, içerideki birliğimizden ve doğru bir vizyondan geçiyor. Bu vizyon, sadece güvenlik politikalarıyla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda toplumsal yapımızı, gençliğimizi ve geleceğimizi de kapsayan bütüncül bir yaklaşımı benimsemelidir.
Öncelikle, iç barışımızın temelini oluşturan toplumsal sağduyumuzu, yanlış algılardan ve manipülasyonlardan uzak tutmalıyız. Sosyal medya çağının getirdiği bilgi kirliliği, toplumumuzun ayrışmasına neden oluyor. Bu nedenle, devletin yanı sıra her birey de doğru bilgiye ulaşma, eleştirel düşünme ve provokasyonlara karşı uyanık olma sorumluluğunu taşımalıdır. Gençlerimizi, bu dijital dünyanın çirkinliklerinden korumak, onlara milli ve manevi değerleri aşılamak, geleceğimizin güvencesi olacaktır. Unutmayalım ki, yarının Türkiye'sini inşa edecek olanlar, doğru yönlendirilmiş ve bilinçli bir gençliktir.
Devletimizin şu anki dış politikası, çok yönlü ve dengeli duruşuyla bu ateş çemberinde bir pusula görevi görüyor. Tek bir bloka bağımlı kalmak yerine, hem Batı ile hem de diğer küresel güçlerle dengeli ilişkiler kurmak, Türkiye'nin manevra kabiliyetini artırıyor. Bu stratejik denge, ulusal çıkarlarımızı korumak ve bölgesel sorunlarda aktif bir oyuncu olmak için hayati önem taşıyor. Dış politikamızın bu dinamik yapısı, içerideki birliğimizle desteklendiğinde, en büyük gücümüz haline gelecektir.
Son olarak, geleceğimiz için en önemli yatırımın nüfus artışımız ve genç nüfus yapımız olduğunu unutmamalıyız. Avrupa'nın yaşlanan nüfus yapısının aksine, Türkiye'nin demografik potansiyeli büyük bir güç kaynağıdır. Ancak bu potansiyelin doğru kullanılması için, aile kurumuna verdiğimiz önemi artırmalı, nitelikli nesiller yetiştirmek için toplumsal bir çaba göstermeliyiz. Nüfus artışımız, sadece sayısal bir büyüklük değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik bir avantajdır.
Türkiye, sadece coğrafyasının zorluklarıyla değil, aynı zamanda bu zorlukları aşacak gücü kendi içinde barındıran bir ülkedir. İç barışı bir kalkan gibi kuşanıp, gençlerimize yatırım yaparak, doğru bir dış politika izleyerek ve nüfus potansiyelimizi koruyarak, bu ateş çemberinden daha güçlü çıkacak ve hedeflerimize kararlılıkla yürüyeceğiz. Güçlü bir Türkiye, ancak bu dört temel direk üzerine inşa edilebilir.
Dr.İbrahim ÖZCAN