Siyaset

Hamas… Enkazın Altından Dengelerin Kalbine

Hamas… Enkazın Altından Dengelerin Kalbine

 

Yazan: Muhammed Yusuf Şamiye – Gazze’nin evladı, savaş ve yıkımı yaşamış biri

 

7 Ekim’den bugüne, 730 gün geçti.

Tarihin modern çağında benzeri olmayan bir savaş…

İsrail, nükleer hariç elindeki tüm hava, kara ve deniz silahlarını kullandı.

Gazze’nin %80’i yıkıldı, halkın dörtte biri şehit, yaralı ya da kayıp oldu.

 

Peki bütün bunlardan sonra, herhangi bir hareketin ayakta kalması mümkün müydü?

Ve Hamas’ın tamamen bittiğini düşünenler haklı mıydı?

 

Birçok kişi sahnenin üstünden bakmaya alıştı;

yıkıntıları, harabeleri ve felaketi görerek…

Ama kim yerin altında olup biteni hayal edebilirdi?

 

Yenildiği söylenen bir hareket, bugün nasıl bu kadar düzenli bir organizasyonla esirleri güvenceye alıp, Mısır arabuluculuğu ile varılan anlaşmanın teslim sürecini başlatabiliyor?

 

730 gün boyunca kuşatma altında olan bir yapı, ateşkesin ilanından sadece birkaç saat sonra nasıl olup da Gazze’de güvenlik ve düzeni yeniden eline alabiliyor?

 

Bugün Gazze’de olanlar tesadüf değil.

Geçici bir taktik hareket de değil.

Bu açık bir mesajdır:

 

“Savaşın bitişi, Hamas’ın bitişi demek değildir.”

 

Şarm eş-Şeyh Zirvesi’nde taraflar barış anlaşmasına imza attığında,

perde arkasında Hamas’ın da plana onayı vardı.

 

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail parlamentosunda (Knesset) tarihi konuşmasını yaptığında,

bu, Hamas’ın anlaşma maddelerini kabul etmesinden sonraydı.

 

Rehineler serbest bırakıldığında,

bu doğrudan Hamas’la koordine edilerek gerçekleşti.

 

O hâlde hâlâ Hamas’ın bittiğini düşünen var mı?

 

Daha 12 saat geçmeden, hareket yeniden iç güvenliği sağlamaya,

toplumsal huzuru bozanları, işbirlikçileri, insanların acılarını istismar edenleri takip etmeye başladı.

 

Bu, çökmüş bir örgütün davranışı mı?

Yoksa savaş sonrası nerede durduğunu ve ne istediğini bilen bir gücün adımı mı?

 

Tüm göstergeler şunu söylüyor:

Bu yaşananlar bir stratejik dönüşüm.

Sadece geçici bir geri dönüş değil.

 

Hamas, ateş altında savunma aşamasından,

savaş sonrası yönetim aşamasına geçti.

Yer altından, siyasi ve güvenlik sahnesinin merkezine çıktı.

 

Böylece ilan etti ki:

Yıkıma rağmen Gazze hâlâ canlı,

direnişle, bilinçle ve yönetimle nefes alıyor.

 

Ve herkesin kendine sorması gerekiyor:

Varlığını hedef alan bir savaşın ardından, Hamas nasıl bugün karar makamında oturabiliyor?

 

Bu, “Hamas bitti” diyenlere verilmiş en net cevaptır.

 

Gerçek şu ki:

Tarihi, toprağın üzerinde yaşayanlar yazar.

Ve güç, uçakların sayısıyla değil, fikrin hayatta kalma kudretiyle ölçülür.

 

Ve işte Gazze, enkazın bağrından çıkarak dünyaya seslendi:

 

“Şehirler yıkılabilir, ama irade asla yenilmez.”