Gündem

ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLERİN GÖRÜNMEYEN YÜKÜ

ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLERİN GÖRÜNMEYEN YÜKÜ

 

Mustafa Bülbül

Toplumun belkemiğini oluşturan iki büyük grup var: çalışanlar ve emekliler. Her ikisi de

farklı zamanlarda, farklı şekillerde üreten, yaşam mücadelesi veren ve bir ülkenin ekonomik-

sosyal yapısını ayakta tutan bireylerdir. Ancak bugün, bu iki kesim de hem ekonomik hem

sosyal anlamda ciddi sorunlarla karşı karşıya. Ve ne yazık ki bu sorunlar çoğu zaman

görünmez kılınmakta ya da sessizce geçiştirilmektedir.

 

Çalışanlar: Geleceği Belirsiz Bir Koşu

Günümüz çalışanları, uzun saatler süren mesailer, artan yaşam maliyeti ve iş güvencesizliği

arasında sıkışmış durumda. Gelecek planı yapmak bir yana, bir sonraki ayı nasıl geçireceğini

düşünen milyonlar var. Özellikle genç çalışanlar arasında “çalışarak emekli olabileceğine”

dair inanç ciddi şekilde zayıflamış durumda. Birçok kişi için emeklilik artık bir hedef değil,

bir hayal haline geldi.

Asgari ücretin altında yaşamaya çalışanlar, artan kiralar ve temel ihtiyaçlardaki fiyat artışı

karşısında her gün biraz daha tükeniyor. İş yerinde performans baskısı, sosyal güvencesizlik

ve ruhsal yorgunluk, çalışanları fiziksel olarak değilse bile duygusal olarak yoruyor.

 

Emekliler: Alın Terinin Karşılığını Arayan Sessiz Kalabalık

Bir ömür çalıştıktan sonra dinlenmeyi, torunlarıyla zaman geçirmeyi hayal eden emekliler için

hayat hiç de hayal ettikleri gibi değil. Emekli maaşları, temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak;

ilaç, kira ve fatura ödemeleri birçok emekliyi borçla yaşamaya mahkûm ediyor.

Özellikle sabit gelire sahip bu kesim, ekonomik dalgalanmalardan en fazla etkilenen grup

oluyor. Her yeni zam, her yeni vergi, doğrudan emeklilerin sofralarından bir lokma daha

eksiltiyor. Üstelik birçoğu yalnızlıkla, değersizlik hissiyle ve toplumda görünmez olmakla da

mücadele ediyor.

 

Emekli Bilgi Birikimi

Emekliler ülkenin görünmeyen bilgi hazinesi, şartlarının getirdiği zorluklar ve ekonomik

yoksunluk nedeniyle yaşamlarını bir şekilde sürdürebilmenin dışında bilgilerini

değerlendirmeyi düşünememekte. Bu bilgileri değerlendirebilecek ortam sağlanırsa onlar

açısından bir nebze refaha ulaşmaları mümkün olabilir. Bu da hem kendileri açısından hem de

toplum açısından huzur getirebilir. Karşılaşılan sorunların paylaşılabileceği dijital platformlar

bu açıdan çok önem arz etmektedir.

 

Farkındalık İçin Dijital Medyanın Gücü

Bu noktada, web haber siteleri ve web TV gibi dijital medya araçları önemli bir sorumluluk

taşıyor. Bu platformlar, hem çalışanların hem de emeklilerin yaşadığı sorunları görünür

kılmak, gündeme taşımak ve çözüm yolları üzerine toplumda farkındalık yaratmak adına

güçlü bir araç olabilir.Gerçek yaşam hikâyeleri, röportajlar, araştırma dosyaları ve kamuoyu haberleriyle bu

platformlar; sessizlerin sesi olabilir. Sosyal medya aracılığıyla yaygınlaştırılan içerikler

sayesinde, sorunlar sadece haber olarak kalmaz, toplumsal bir bilinç haline gelebilir.

 

Birlikte Düşünmek, Birlikte Değiştirmek

HAKBİR Çalışan ve Emekliler Derneği bu amaç ve hedefler doğrultusunda üyeleri ve

gönüllüleri ile doğrudan temas ederek bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmekte, basın

toplantıları ile toplumu bilgilendirmekte. Ancak güçlü bir iletişim ve gelişim sağlamak için

dijital medyanın etkili yanıyla bu konuları ele alan haberler, programlar, fotoğraf projeleri ve

film projeleriyle atılım yapabilir. Toplumsal farkındalık yaratarak sorunlara daha hızlı

çözümler bulunmasına aracı olabilir. Bu nedenle EMEKTARHABER.COM web sitesi ve

EMEKTARTV. web tv. İle bu hedeflere ulaşacağına inanıyoruz. Çalışmalar geliştikçe

alınacak reklam ve sponsorluklarla görev alacak dernek üyelerinin ve derneğin de ekonomik

zorluklarını hafifletebilecektir.

Çalışanlar ve emekliler, sistemin iki ayrı ucunda değil; aynı zincirin halkalarıdır. Bugünün

çalışanı, yarının emeklisi olacak. Bugünün emeklisi, dünün üretken gücüydü. Bu nedenle

sorunlara sadece bireysel değil; bütüncül bir perspektifle bakmak gerekir.

Daha adil bir gelir dağılımı, insanca yaşamayı mümkün kılan emekli maaşları, çalışanlara

güvenli çalışma koşulları ve geleceğe dair umut verecek sosyal politikalar; sadece bireyleri

değil, tüm toplumu güçlendirir.

 

Sonuç

Bir ülkenin gerçek gücü; ne kadar büyük şirketlere sahip olduğu değil, çalışanına ve

emeklisine ne kadar değer verdiğiyle ölçülür. Artık görmezden gelinen bu iki sessiz kalabalık

için konuşmanın, yazmanın ve harekete geçmenin zamanıdır. Çünkü onlar yalnızca üretim

değil; aynı zamanda bu toplumun vicdanını temsil ediyor.